Arka kapaktaki "The Washington Post" yorumu "Kurtlar İmparatorluğu" için çok uygun ; eleştirilere, gerçeğe , mantığa meydan okuyan bir kitap .. Mantık kurallarına bariz ihlaller var . Türkiye bahçesinden derdiği çiçekler kitabın süsü olmuş . Başlangıçta bir merak dalgası tetikliyor ama sonuç hayal kırıklığı .
Betimlemelerde yoğun bir özen var . Polisiye tarzı dışında , ince bir edebiyat . Aşağıdaki nehirle özdeşleşmiş aşk tanımı böyle mesela ;
"Onun kolları arasında , hep bir nehirdeymiş gibi hissetmişti kendisini. Akıcı, esnek, sevecen bir güç. Gece, gündüz hep hafifçe okşamıştı onu , tıpkı suyun altındaki otları okşayan dalgalar gibi , ama asla sevgiyi, şefkati yok etmeden. Onun elleri arasında akıp gitmişti , ormanın alacakaranlığını , yosun yataklarını , kayaların karanlığını aşmıştı ..
Yıllar boyunca farklı mevsimlerde yaşamışlardı . Uçarı, neşeli, birbirine tatlı sözler söyledikleri mevsimler. Uzun ve gür saçlarının öfkeden köpürdüğü mevsimler . Sığlıklardan geçtikleri , ateşkes ilan ettikleri mevsimlerde birbirlerine hiç dokunmuyorlardı. Ama bu molalar daima çok güzeldi. Bir saz kadar hafiflemiş , çıplak bir çakıl taşı kadar dingin oluyorlardı hep.
Akış yeniden başladığında uzak kıyılara sürüklüyordu onları , hep zevkin eşsiz doruklarına ulaşmak için , herşeyin sadece biri ve diğerinin her şey olduğu yere .."
" Hayatın süresinin ne önemi vardı ; yaşamdaki mutlulukların , umutların, düş kırıklıklarının ne önemi vardı ? önemli olan tek şey hayatının değerleriydi. Bundan sonraki bir kaç saniye onun bu dünyada geçirdiği hayatın anlamını belirleyecekti . Ruhlar terazisindeki bir parça cesaret ve erdem gibi.. "
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder