1976'da yazılmış bir kitap için hala güncel ve ilginç kalabilmek ciddi bir başarı.
Alıntılar ;
"İnsanın ruhu , kusursuz biçimde dengeli makrokozmosun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle başlangıçta , her insanın ruhu kendi içinde kusursuz bir dengeyle erkek ve dişi özelliklerini taşıyan pozitif ve negatif kutuplardan oluşmuş bir ana ruhun parçasıydı. Söz konusu dengeye karşın , her ana ruh , düşük farkındalık düzeyine geçişi ve mikrokozmik anlayışı deneyimlemek amacıyla kendini, zihinsel olarak bu dünya gezegeninde belirli aralıklarla insan bedeninde cisimlenen ve erkek veya dişi olarak işlev yapan , güya bireysel varlıklara böldü. John lake diye düşündüğün varlık , ana ruhtan kaynaklanan diğerleri gibi , hem bütün bu varlıklarla şu anda , geçmişte ve gelecekte bir olduğunu , hem de makrokozmik kökenini geçici olarak unuttu. Ama sen mikrokozmik devrini tamamladığından ve tekrar makrokozmik farkındalığı kazanmaya başladığından beri , senin ana ruhundan kaynaklanan varlıklar – senin ikiz ruhların – birbirlerini bulmaya çalışıyorlar . "
"Farkındalığın azalması , sonra tekrar tekamül yolu ile kazanılması süreci içinde makrokozmosun kendisi deneyim kaznaıyor. ( Kendini deneyimliyor ) . Bu sürece girilmesinin bir başka nedeni ise , sadece bazı ruhların – hepsinin değil – korkudan titremeyi , kuşkuyu , kendini ayrı hissetmeyi , çatışma heyecanını , ve tabii tüm fiziksel zevk ve acıları deneyimlemek için bu yolu kendilerinin seçmiş olmaları ."
“İnsanın sevinci dayanabildiği acı oranında kabul edebildiğini biliyoruz , çünkü bunlardan birini reddetmek ötekini de yok eder.” Mokrokozmoz bütün zıtlıkların mükemmel bir dengesi , tüm acıların ve sevinçlerin , nefretin ve sevginin , tüm çirkinlikleirn ve güzelliklerin , korku ve çatışmalarla , dinginlik ve barışın bir bütün olarak kabulü . Başka bir anlatımla , heyecanda , zevkte , çeşitlilikte ve yaratıcılıkta varılacak en üst düzey gerçek cennet ."
“Sevgiyi belirleyen şey kişinin bilinç düzeyidir. Mikro bilinç düzeyinde aşk kıskanç bir sahiplenme duygusu ile kendini gösteren kuşku ve kuruntu dolu bir bağımlılıktır. “
“Bedenin, zihnin ve ruhun eşit biçimde çalıştırılmaları gerek , böylece birbirleri ile uyumlu kalabilirler. Beden zihni, zihin de ruhu yansıtır . "
”Bilinç düzeylerimiz yükseldikçe içimizdeki erkek ve dişi güçler giderek daha mükemmel biçimde dengelenir, öyle ki sonunda duygusal , ruhsal ve zihinsel olarak yeniden çift cinsiyetli oluruz. “
“Tam bir makro farkındalık tüm sorunların , tüm üzüntülerin , düş kırıklıklarının , acıların , cehaletin , çirkinliklerin , hastalıkların , tüm zamanlardaki ve her yerdeki bütün diğer olumsuzlukların deneyimlenmesidir. Bu durum makro bilince ulaşmamış birey için cehennemdir. Ama gerçek gerçek bir makro farkındalıkla bakıldığında , hep varolmuş vce hep varolacak tüm olumlu niteliklerle kurulmuş tam bir dengedir , düş kırıklığı ve sıkıntı içindeki mikro varoluşun tersine , mükemmel olan budur. “
“ Biz yaparak , tehlikeleri göze alarak , başarısızlıklara uğrayarak ancak ondan sonra başararak öğreniriz . Hatalarımızın ve başarısızlıklarımızın yardımı ile gelişir , ilerleriz. Başarının başarısızlığın diğer önemli yarısı olduğunu göremezsek , başarısızlıktan sakınmaya çalışırız ve böyle yaparken başarıyı da yitiririz. “
“İnsan kendini , kendinden , başkalarından , evrenden ve Tanrı’dan ( Makrokozmoz’dan ) ayrı ve bölünmüş hissettiği , olan neyse onun mükemmelliğini yadsıdığı , başına gelenlerden sadece kendisinin sorumlu olduğu gerçeğini kabulden kaçındığı ölçüde acı ve yalnızlık duyar , hastalık ve ölümü deneyimler. “
“Makro bakış açısından tüm acılar , kederler , korkular , nefret , ıstırap ve hastalıklar her şeyin bir olduğunu – her şeyin sevgi olduğunu – her şeyin Tanrı’yı oluşturduğunu ve her şeyin mükemmel olduğunu bilmemenin sonucu olarak görülür. Bu olumsuz düşünce ve eylemlerin olmadığı anlamına gelmez , ancak olumsuzlukların dengesiz mikro düşüncenin ürünü olduğunu gösterir. “
“Gerçeği belirleyen sizin bakış açınızın genişliğidir . Parçalı bir bulmacanın milyonlarca parçasından sadece bir kaçını görebilen , tamamına akıl erdiremez. “
“Bir zihnin gelişkinliği kabul edilemez görüneni kabul edebilmesi ile ölçülür. “
“İnsanlığın büyük sorunu deneyimlenen her şeyin tüm sorumluluğunu kabul edebilecek noktaya kadar gelişebilmektir.”
Makro nitelikler ; sevgi , bilgelik , yöneticilik
Makro güçler : telepati, durugörü ,önceden bilme, geçmişi bilme , psikokinezi, telekinezi, astral projeksiyon .
Renkler ; 10. bilinç düzeyi ; beyaz , 9. bilinç düzeyi ; akuamarin , 8 bilinç düzeyi ; mavi ,
7. bilinç düzeyi ; yeşil , 6. bilinç düzeyi ; sarı, 5. bilinç düzeyi ; eflatun , 4. bilinç düzeyi ; mor, 3. bilinç düzeyi ; pembe 2 bilinç düzeyi ; turuncu , 1. bilinç düzeyi ; gri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder