İbrahim Sarmış Hoca , hak ve adalet hiç bir ekol ve kişi için feda edilemez diyerek başlamış, İslam ile Tasavvufu birbirinden ayırt etme gayretinde olan çalışmasına .
Henüz bir kaç sayfa okudum ama dizinden de göz attığım kadarı ile biliyorum ki Hoca , İslama sonradan eklemlenmiş felsefi öğeleri , neden ve nasılları ile anlatmaya çalışacak. Ayrık otlarını temizleyip , güle sağlık vermek çabasında .
Daha şimdiden biliyorum söyleyeceklerini.
Bana kalsa İslamın özü olarak sunulan tasavvuf ile klasik islam arasındaki en büyük uzlaşmazlık " kelime -i tevhid " konusunda . La ilahe illallah ! Sufiler Allah'ın birliğinin mutlak olması için insan ve diğer varlıklar Allah'tan ayrı görülemez der. Diğer görüş ise insanı ya da mevcudu Allah'a ortak etmenin şirk olduğunu söyler. Bu bilmecenin içinden çıkmak zordur .
Kitapta yazılanlara gelecek olursak ;
İlk önerme : İslam ümmeti vasat ümmettir. Hayata karşı bir tavır alma olan zühd anlayışı islamın dengeli yapısından mana lehine bir sapmadır.
Rabbimiz insandaki maddi ve manevi eğilimleri dengede tutmak için kesin ölçüler ve açık hükümler koymuştur. Kişinin heva ve hevesinin kölesi olmasının kabul edilemeyeceğini Furkan suresi 43. ayette okuyoruz.
Sarmış zühde kapılmayı da heva ve heves olarak görmüş gibi .
( Açıkça ifade edilmese de heva konusunun hemen devamında ibadette aşırıya gidenlerin durumu anlatılıyor . Heva ve hevese kapılmamanın nefs terbiyesi ile ilgili olduğunu bir karşı eleştiri olarak not edip önermelere devam edeyim )
2. Önerme : Hidayetin sadece ve sadece Kuran'da aranması imanın gereğidir.
"Şüphesiz ki Kuran insanları en doğru olana iletir ve salih amel işleyen müminlere büyük bir mükafat olduğunu müjdeler ( İsra 9 ) "
Tasavvufta genel fikir, ilimi ve okumayı kil-u kal bilip yaşamayı esas almaktır. Kuran'ın okunarak anlaşılamayacağı , dolayısı ile tek başına bizi doğruya iletemeyeceği savunulur.
( Bu fikir ayet ile çelişkili görünüyor..Kuranı anlamak için aracı kişilere ihtiyacımız olduğu ifadesi de bulunmuyor bildiğim kadarı ile Kur'anda . Bilakis şöyle bir ayet var :
" Bu Kuran çok mübarek bir kitaptır. Onu sana indirdik ki , ayetlerini düşünsünler ve aklıselim sahipleri öğüt alsınlar. " Sad 29 )
3. Önerme : Tevessül konusu. Sarmış Allah' a melekler ve salih kişiler gibi sevdiği varsayılan varlıklarla tevessül edilmesinin cahiliyye dönemi Arabistan'ında da görüldüğünü söylüyor. Yunus suresi 18. de anlatıldığı üzere taptıklarını Allah yanında şefaatçiler olarak gören cahil araplara siz Allah'a bilmediği bir şeyimi haber veriyorsunuz denmiş.
Zumer suresi 44. ayette de Şefaat tümüyle Allah'a aittir deniyor.
Salih kişilere tevessül ederek şefaat beklenmemesi gerektiği konusunda güzel kanıtlar.
( Benim duyup gördüğüm bir çok tarikatta mürşid-i kamile tevessül edildiğidir. Doğruyu bilmeyi Allah'a bırakmakla birlikte Sarmış'ın eleştirisinde haklılık payı yok diyemeyeceğim )
4.önerme : Gayb Allah'ın yanındadır. Gaybın Allahtan başkası tarafından bilinebileceğini düşünmek imana zarar verir.
( Tasavvuf yolu ile gaybın bilgisine ulaşmak , sırlara ermek , ricaül gayb benzeri sıfatlar kazanmak bunlar dine aykırı bulunuyor diye yorumladım )
5.önerme : Sünnete uymak gereği.
"Sizin Allahtan en çok korkan ve korunanınızım. Bazen oruç tutar bazen tutmam. Gece hem namaz kılar , hem uyurum , kadınlarla da evlenirim. Benim sünnetim bu dur. Kim yoluman yüz çevirirse benden değildir. " ( Buhari )
Tasavvuf adı altında yapılan fazladan ibadet ve ritüeller'e sünnetten ayrılma anlamında bir itiraz sözkonusu.
Kuran' da Peygamberimize : "Deki benim namazım , ibadetlerim , hayatım ve ölümüm , hepsi alemlerin Rabbi olan Allah içindir .Onun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim " buyruluyor .
( Konuya biraz kafa yorulduğunda İslam'ı, peygamberine uyarak yaşamanın güzelliği ve doğruluğu kaçınılmaz bir gerçek olarak ortaya çıkıyor. Haddim olmayarak düşündüm mesela Peygamber sema etmedi ise ..semayı Allah'a yakınlaşma saymak ne kadar doğrudur ? )
Allaha ibadet etmek ve yakınlaşmak amacı ile uydural her amel merduttur ve sahibinin aleyhine olur ( Muslim )
Allaha ibadet ve ona yakınlaşmak sadece ve sadece Allah'ın teşri buyurduğu ve Resulullah'ın öğrettiği ile olur , bunun dışına çıkmak , artırmak , eksiltmek veya değiştirmek bidattır ve sapıklıktır demiş yazar.
Hayrı isteyen nice kişiler vardır ki hayra ulaşmaz. Amelin sahih ve geçerli olabilmesi için iyi niyet yeterli değildir . Şeriatin ölçü ve sınırlarına bağlı kalmak da şarttır.
6.Önerme : Eski din ve felsefelerin tasavvufa etkisi.
Sarmış eski Yunan'dan başlayarak pek çok mistik felsefeyi Tasavvufla ilişkilendirmiş ve bu ilişkiyi batıllığına başlı başına bir kanıt saymış. Oysa dünya üzerinde dinlerin tarihinin İslamla başlamadığını iyi biliyoruz. Eski felsefe ve dinlerdeki bazı argümanların varlığını ateistler de İslama karşı kullanıyor . Yani bu güçlü ya da anlamlı bir delil değil.
7.Önerme : Emevi ve Abbasi devletleri döneminde topluma hakim olan ekonomik ve siyasi koasun bazı çevrelerde zühd anlayışına sebebiyet vermesi ve bunun yeni fethedilen topraklardaki kültür ile sentezleşerek tasavvufun oluşması.
Sarmış toplumdaki yozlaşmadan söz etmeye musiki konusu ile başlıyor . Müziğe çok düşkün olup bu konuda ilerlemeler kaydettiler diye şikayet ediyor. Ahlaki yozlaşmanın ilk nüvesi olarak müziğe işaret etmesini tuhaf buluyorum.
İslam öncesi dinlerin etkisi bölümü olduğu gibi başka yazardan alınmış. Alınmakla kalsa iyi, harflerde bu alıntıyı vurgulamak ya da hacmini küçük göstermek için ufaltılmış , o hali ile bile 10 sayfayı aşıyor. Minik harfleri okumak tam bir eziyet. Hoca ya ufaltmasaydı , daha da iyisi o yazarın eserini okuyup kendi kelimeleri ile kaynak göstererek ifade etseydi diyorum . Bu onlarca sayfalık alıntılar lise dönem ödevlerimizde kalmıştı sanki .
8.önerme : Ana konuların çoğunda tasavvuf ve gulat şiilik arasında aynilik vardır.
( Buna yorum yapamıyorum. Okurken anlamlandırma ve sonuca varma çabası beni oldukça yordu. Bilgimi aşan konular ..hatta belki inancın kendisi gibi bizzat tercihlerdir. Şimdilik ara veriyorum. Bu kitabı gelecekte okuyacağım. Muhakeme ve mukayese yetisini kendimde gördüğümde . )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder