12 Haziran 2009 Cuma

Bir çift yürek - Marlo Morgan

Bir çift yürek'i daha önce okudum sanıyorum gönlün bir kitaptan diğerine hoyratça gezdiği günlerde : ) adı hatırlanmayan sevgililer kitaplar ..niceleri geçti zihinden ..

Kitaplar bizi ne kadar biz yapar , emeklerini kesitiremiyorum..ama artık daha dikkatle yoğuruyorum gözümün önünden akan sözcükleri. Buraya da ödevimi yapıyorum işte..unutsam da onları bana hatırlatacak ifadeler ile.

Bir çift yürek kızılderili sözleri ile başlıyor :

" Yaşamının örümcek ağını ören insan kendi değildir . O ağda sadece bir teldir. Bu ağa yaptığı her katkıyı , aslında kendi kendine yapmıştır "

Kızılderili reisi Seattle yukarıdaki sözleri ile külli ve cüz-i iradeyi ne güzel örneklemiş : ) !

Aborjinler de "daima" nın öneminden bahsediyor. Tasavvuftaki her an'a benzettim. Yazar aborjinlerin ağzından şunları söylüyor : Birlik içinde her şeyin bir amacı vardır. Yanılgılar, yanlışlar ya da kazalar yoktur. Sadece yanlış anlamalar ve ölümlü insana henüz açıklanmamış sırlar vardır .

Kitapta sık sık birlik vurgusu var. Morgan tevhid fikrini gerçekten Aborjinlerde mi gördü , yoksa mistik fikirler ile önceden ilgili olup , fikirlerini ütopik Aborjin ülkesi üzerinden mi anlatıyor bilemedim.

Mesela çölde kendi etrafında dönerken kendini bir dervişe benzetmesinde mistikler ile ilgili bilgi görünüyor..

Morgan önsözünde mesajın tadını çıkartmamızı, iyi geleni yudumlayıp gerisini tükürmemizi söylüyor , dünyanın yasası dediği bu eylemi bazı cümleleri seçerek gerçekleştirdim ;

Öncelikle seçtiğim kelime "birlik" ..Aborjinler nimetler için evrensel birliğe ( bunun adı her millette değişir deniyor , yalın bir Tanrı algısı ) teşekkür ediyor..Morgan gibi teslis inancı ortamında büyümüş birinin hayal gücü birlik fikrine vardığı için mi..yoksa ilkel çöl insanlarının birlik düşüncesi ile gerçekten haşır neşir olabileceği mi hoşuma giden bilmiyorum. Beğendim , aldım : )

Bir yerde şöyle diyor : " Gerçek insanlar ( aborjinler ) sesin varoluş nedeni olarak konuşmayı görmezler. Konuşmak yürek ve akılla yapılır. Ses konuşma amacı ile kullanıldığı zaman ortaya çıkan boş sözlerdir , ruhsal içerikli olamazlar. "

Telepati ile anlaşmak için ise açık zihinli olmak gerekliymiş ve zihnini saklamaya ihtiyaç duymamak için en küçük yalana dahi alan bırakmamak..doğrusu Morgan'ın bu hayali güzel ve ütopik..

Bir başka sayfada , Aborjinler başkalarının inandıklarını yolu yaşamalarını kutsar deniyor . Yönlendirmemeyi kazanılması gereken bir haslet olarak düşünüyordum ben de son zamanda. Bu saygının edinimi bir gereklilikten ziyade bilgelik gibi..

Morgan modern yaşamı halı silker gibi çırpıyor her sayfada ..eleştirileri çok açık : ) ..haklı olarak diyor ki : Mutant ( yani modern insan ) gerçeği yaşamak yerine , koşulların ve durumların , evrensel yasayı , konfor , maddecilik ve güvensizlik karışımı altına gömmelerine izin verir.

Mutant kelimesine de zaten kadim anılarını ve evrensel gerçeklikleri yitirmiş ya da kapatmış kişi anlamı yüklenmiş.

Aborjinler yaş almayı kutlamıyor , bilgeleşmelerini kutluyor, bunun zamanını da kendileri biliyorlar..gözlerini kendi içine çevirebilmek ne iyi bir alışkanlık olurdu .

Kitaptan ilginç bir başka başlık doğum kontrolü..yerliler bitkisel formülünü biliyor..doğum dost ruha beden sağlamaktır ,buna hazır değilken yapılmamalı , o ruh nasılsa başka bir anne ve babayı araç edinecektir gibi bir fikir var.

Beden ve can her ruhun yakından tanıdığı, ilerlemek ve daha iyi olmak olarak açıklanan o plana uyum sağlamalı deniyor.

Şifa bölümünde olumlu imgelemeye vurgu var ; Kişinin iyileşeceğine inancı tam olunca iyileşir ..

Çember : Eğer yüreğinde başka insanlara karşı kötü duygularla yürüyüp gidersen ve çember tamamlanmamışsa bu yaşamın başka alanında yinelenecektir. Bir kez değil dersini alana dek defalarca acı çekersin. İncelemek , öğrenmek onlardan ders alarak bilgelik kazanmak iyidir.

Nesnelere karşı duyduğumuz heyecanlar onlar üzerinde etki yapar. Bedenin her hücresinde , kişiliğin özünde , zihinde ve sonsuza kadar yaşayan ben'de bu heyecanın izleri kayıtlıdır. İnsanoğlu bu varoluş düzeninden ayrılırken heyecanlarını an be an nasıl yaşadığının kayıtlarını da yanında götürür. Görünmez duygular bizlerin o sonsuz parçasını oluştururlar ve iyi ile iyi olmayan arasındaki farkı belirlerler. Eylem , duygunun niyetin dile getirilip , deneyimlenmesi için kullanılan bir kanaldan başka bir şey değildir.

Duygu izlerinin ruhumuzda dövme misali kalıyor olması bana levhi mahfuzu düşündürdü. Aborjinler İslama dair çok şey biliyor gibi : ) ..

Tabii ne kadarı Morgan ..ne kadarı Aborjin fikirleri bilmiyorum. İslama yaklaşan fikirler olduğu gibi uzaklaşanları da var .

Evren hala tasarlanmakta olan bir projedir fikri var mesela .

Tanrısal birlik bizi görüp yargılamaz , ne yaptığımızla neden yaptığımızla ilgilenmez..o niyetlerimizi hisseder demesi de bir örnek..belki de bu Morgan'ın kötülük sorununa bulduğu kendince bir çözümdür.

Sonuç olarak birlik özdür , yaratıcılıktır , saflıktır , sevgidir , enerjidir ve sınırsızdır deniyor. İnsan yaratılmıştır ama bedeni sadece bir sonsuzluk parçasını barındırmaya yarar. Ruhlar saf sevgi ve barışla doludurlar , bu gezegen bizlere heyecanlarımızı sınamamız için verilmiştir...

Hayvanlar dünyasına bakışları ; " hepimiz bir bütünüz , güçsüzlükten güç dersi alıyoruz !"

İnsana bakışları :

"Karşımızdaki insan bizim yansımamızdır. Onda gördüğümüz iyi nitelikler bizde de olan ve daha gelişmesini istediklerimizdir.Hoşlanmadığımız tavırları da bizim üzerinde durmamız gereken yönlerimizdir. Kendi varlığımızda aynı gücü ya da güçsüzlüğü hissetmezsek karşıdaki kişinin iyi veya kötü niteliklerini yargılamamız olanaksızdır.Farkeden sadece öz disiplin ve öz ifadelendirme derecesidir "

Bir başkası üzerinde etki yapmanın tek yolu kendi davranışlarımızdan ve eylemlerimizden geçer.
Herkese özel bir nitelik verilmiştir ve bunu geliştirerek ömür boyu işe yarayacak yetenekler oluşturur. Aborjinler yeteneklerini kendileri farkedip sevdikleri ve becerili oldukları konuyu meslek ediniyor..hatta isimleri de bu yenekleri ile eş anlamlı. Biz bebekken aldığımız isimle bir ömrü deviriyor , gerçek yeteneklerimizi farketme imkanı bulamadığımız telaşlı bir hayat koşusu içinde "gereklilik"lerimiz ile uğraşıp duruyoruz. Şöyle bir durup düşündüm , benim hayata anlam katacak hangi yeteneğim var ? ?

İleriki sayfalarda tevhid fikri bir de yaprak örneği ile verilmiş..vahdeti vucud'a benziyor..yaprağı minik parçalara ayırıp yap boz oyunuyor ve oyuna yaratılış diyorlar..hepimiz ayrı gözüksek de bir bütünüz mesajın özeti..

Bir olmak hepimizin aynı olması anlamına gelmez. Her varlık biriciktir ve özgündür. İki varlık asla aynı mekanı kaplamaz. Yaprağın bir bütüne varabilmek için tüm parçalarına ihtiyacı olması gibi her ruhun varacağı özel bir yeri vardır. İnsanlar çeşitli hileler yapabilirler ama sonunda her şey doğru yerine gelecektir. Bazılarımız düz , bazılarımız dolambaçlı yolları tercih eder.

Bizler birlik içinde düz bir yolda yürüyoruz. Mutantlar pek çok değişik inançlara sahiptir. Senin yolun benimkinden değişik derler , senin kurtarıcın benim kurtarıcım değildir , senin daiman benimkinden farklıdır derler. Oysa gerçek şudur ki yaşam tek bir yaşamdır. İlerleme yolunda sadece bir tek oyun vardır. Sadece tek bir ırk , değişik gölgeler vardır. Sen birinin canını acıtırsan kendi canını acıtırsın , birine yardım edersen kendine yardım edersin . Kan ve kemik bütün insanlarda bulunur . Farklı olan yürek ve niyettir. Atalarımız , doğmamış torunlarımız , her yerdeki tüm yaşam , bunların tümü birdir.

Birlik fikri içinde Tanrıyı da O herşeydir diye tanımlıyorlar .

Öfke , üzüntü ve korku yaşama dahil sayılmıyor bu felsefeye göre , soluk almak canlı olmayı belirlemiyor ... yaşam hareket, ilerleme ve değişimdir. Olumsuz heyecanları deneyimlemek de iyidir ama bu hal bilge bir insanın içinde kalmak istemeyeceği bir durumdur .

Fiziksel sağlığı iyileştirmek için de içimizdeki kanayan , yaralı sonsuz varlığı iyileştirmek gerekir.

Almaya ve vermeye açık olup , izin verirsek yaşamlarımızı bize dayanak olacak insanlar ( ruhsal rehberler ) ile paylaşabiliriz diyor Morgan.

Kaygı , hırs , şehvet ve güç gibi duyguları geliştirmeye çalışmak boşa zaman harcamaktır. Bunun kanıtı olarak ilk insanlar yok oldular. Onların yerini bir kaya kütlesi , bir şelale , ve herneyse benzeri bir şey aldı . Bunlar dünyada hala yerlerini korumaktadırlar ve onlardan öğrenmeyi bilebilen bilge kişile riçin birer tefekkür yeridirler. Bu bana Neml suresi 69. ayeti hatırlattı.

Aborjinlerin gökkuşağı yılanı , mutlak barış olarak başlayan , titreşim değiştirip ses , renk ve form halini alan enerji ya da bilinç çizgisinin dokunmasının sembolüymüş. Bu da bana kuantum bilgisi ile hayatın açıklanmasını anımsattı .

"Gerçekliğe formunu veren biçimsizliktir "ifadesini anlamadım , rüya zamanının 3. bölümü şimdidir , düşler hala sürmektedir , bilinçsizlik dünyayı yaratmayı sürdürmektedir deniyor.
Hakim hayat tarzı mı acaba kast edilen ?

Korkudan da söz ediliyor kitapta , hayvanlar dünyasına ait bir duygu olduğundan ..İnsanlar Tanrısal birliği tanısa korku duymaz deniyor.Yerlilerin inancına göre maddesel nesneler korkuya yol açar , insanlar ne kadar fazla nesneye sahipse o kadar çok korkar. Ve olasılıkla sadece bu nesneler için yaşarlar.

Gerçek insanlar kabilesinin yenidoğan bebeklerine ilk sözleri : seni seviyoruz ve yolculuğunda sana destek olacağız ..ölüme hazırlanan kişiye de aynını söylüyorlar..( kişinin dünyadan kendi arzusu ile ayrılmasını doğal buluyorlar )

Dua'ya yaklaşımları çok ilginç. Mutant dua ederken konuşur , biz dinleriz..zihnimize boşaltıp evrensel mesajı bekleriz diyor Aborjin roman kahramanları. Kayda değer bir fikir olduğuna kuşku yok . Doğrusu tefekkür ya da meditasyon hangi isim ile anılıyorsa denemek gibi bir arzum var . Eğer hayrıma ise : ) ..

Aborjinlere isnat edilen en hoş dualardan biri de bu..her işten önce evrenden izin alıp ..kendileri ve diğer yaşam formlarının hayrına ise bu işin gerçekleşmesini diliyorlar..bizim inşaallahımızdan pek farkı yok ..hatta fazlası var .

Kitap bitti .. kendimiz ( sonsuz varlığımız ) ve doğaya karşı sorumluluklarımızın hatırlatılmasını temel mesaj olarak aldım ben. Diğer okuyanlar neler düşünmüş diye de bakındım internette ..beğenenler olduğu gibi "Morgan üfürmüş" diyen mutant torunları da var ..ha biz mutant değil miyiz , tabiki öyleyiz .. ama bunca yapıp ettiklerimizden birazcık mahcubiyet gösterenlerimiz daha latif..Morgan hayal kurmuş olabilir ..kitabı edebi yönden bir sanat eseri olmayabilir ..ama mesajı üzerine alınmayan kişi herhangi bir şeye değer atfedemeyecek kadar öz-değer yoksunudur derim ben .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder