Siyah süt ‘te Elif Şafak'tan okumaya alıştığımız başdöndürücü hikayeler, tılsımlar, kapı içre kapılar yok.
Samimi bir dost beller gibi, çaya gelmiş , derdini döker gibi anlatıyor Elif.
Hayatı yazmak olan birinin sırdaşı da okurlarıdır elbette. Sevecenlikle karşılıyorum sözlerini. Onca öyküden sonra ruhuna , düşlerine bir parça yakın olmanın verdiği samimiyet ile dinliyorum.
İsmin siyahlığından ve depresyonun karanlığından çok azını buldum şimdilik kitapta. Gördüm ki kendini karabasanlara kaptırmamış , depresyonu bile bir tür sağ duyu ile yaşamış ve bize derdini anlatırken , hala akademik bir inceleme yapmaya çalışıyor kadın yazarlar , onların çocuk ve hayatla ilişkisi hakkında . Onu paramparça ve verimsiz bulamıyoruz..nice üzgün olsa da saçlarını toparlamaya ve bize bilgi , öykü derlemeleri ile ikramlar yapmaya çalışır buluyoruz. Ve ikramları sade ve samimi ve yine güzel.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder